Bilgi ve rezervasyon için (0216) 570 00 50

Yaşlılıkta Beslenme

Beslenme, beklenen yaşam süresini etkileyen önemli faktörlerden biridir. Genelde nüfusun 65 yaş üstü olan insanlar yaşlı olarak kabul edilir. Bireyin besin gereksinimleri, fizyolojik ve metabolik durumlarındaki değişimlere göre değişir. Yaşlanmada en belirgin özellik bireyin genel görünümündeki değişikliklerdir. Saçların ağarması, derinin kırışması, vücut duruşunun değişmesi bazı duyuların azalması gibi birçok değişiklik olabilir. Yaşlanmayla beyinde sinir hücrelerinde kayıplar sonucu bilişsel performans düşer, hormonal değişimler sonucu menopoz denilen durum meydana gelir. Ayrıca sindirim, dolaşım ve boşaltım sistemlerinde de glikoz toleransı, kardiyak indeksi, oksijen tüketme yeteneği, sinir iletim hızı, tat ve koku algılama yetenekleri, kas gücü, sindirim organlarının mekanik hareketi ve salgılarında azalma gibi birçok değişiklik meydana gelir. Bazal metabolizma hızı yavaşlar. Hücrelerin ölümü sonucunda, enerji harcaması aktif olan yağsız doku kitlesi azalır. 

Yaşlı bireylerin çoğunda kronik hastalıklardan bir yada birkaçının bulunduğu ve sağlık durumlarıyla, çocukluk, gençlik ve yetişkinlikte uyguladıkları yaşam şekilleri arasında bir ilişki bulunmuştur. Yaşam boyu, aşırı yemek yeme, açlık, sigara, alkol, aşırı tuz ve gereksiz ilaç kullanımından sakınmak, beslenme yönünden dengeli ve yeterli şekilde düzenli öğünlerle beslenmek, günlük yaşamda uyku, egzersiz, eğlence ve dinlenmeye dengeli şekilde yer vermek gerekir. Kalıtımsal olarak kronik hastalığa yakalanma riski olanlara yapılan beslenme eğitimi ve düzenli sağlık bakımının yaşam süresini uzattığı belirtilmiştir. 

Beslenme Önerileri:

Yağ ve kolesterol tüketimi sınırlandırılmalıdır. Yemeklerde katı yağ kullanılmamalıdır. Zeytinyağı ve ayçiçek / soya/ mısırözü yağları karışımı kullanılmalıdır.

Kırmızı et yerine tavuk veya balık tercih edilmelidir. Etli pişirilen yemeklere dışardan ekstra yağ ilave edilmemelidir.

Yemeklerde kızartma ve kavurma işlemleri uygulanmamalıdır.

Posa tüketimi arttırılmalıdır. Örneğin; beyaz ekmek yerine kepekli esmer ekmek, pirinç yerine bulgur tercih edilmeli, günde 6-7 porsiyon sebze-meyve ile haftada 4-6 kez kurubaklagil yemeği tüketilmelidir. 

Günde en az 2 litre su tüketilmelidir.

Yemeklere aşırı tuz ilave edilmemelidir.

Her öğünden 4 ana besin grubundan da tüketmeye özen gösterilmelidir.